Işık hüzmesi ortam değiştirmediği takdirde düz bir çizgi üzerinde hareket eder. Işık ışını ortam değiştirdiğinde ise yön değiştirir. Buna ışığın kırılması diyoruz. Cismin görüntüsü sinir ağı – retinaya (makulaya) ulaşana kadar sırası ile kornea, ön kamara sıvısı (aköz hümör), lens ve göz küresini dolduran vitreus sıvısından geçer. Işığın kırılarak göz içindeki bu yolculuğuna refraksiyon denir. Retinada odaklanan cismin görüntüsü göz siniri ile beyindeki görme merkezine taşınır ve görme oluşur. Bu ortamlardaki bozukluklar ışının etkilenmesine – yansımasına neden olur. Bu yansıma sapma (aberasyon) olarak isimlendirilir.
Wavefront teknolojisi ile bu aberasyonların saptanması amaçlanır. Sapmalar aberometre denilen aletlerle ölçülmektedir. Bunun için göze ışık demetleri gönderilir. Göz bebeğinden giren ışıklar yene göz bebeğinden geri yansırlar. Aberometre cihazları bu yansıyan ışıkları yakalayarak gözün wavefront haritasını oluşturur. Sonuç olarak göze bir noktadan gönderilen ışığın geri dönerken uğradığı değişimler ölçülür. Bu ölçüm pupilden geçen her nokta için ayrı ayrılıkta ölçülerek gözün wavefront haritası oluşturulur. İdeal olan göze gönderilen ışığın aynı şekilde geri dönmesidir. Ancak görmesi mükemmel olan gözlerin dahi bir miktar aberasyonu bulunmaktadır.
Yani göze paralel giren ışık dalgaları dalgalı olarak geri döner.
Yansıyan dalgaların aberometri cihazı (Wavefront analyzer) tarafından oluşturulan haritaları kişiye özel (customized) olup her göz için farklıdır. Bu harita daha sonra lazer cihazına aktarılmakta ve refraksiyon kusurları yanında her göze özel aberasyonların tedavisi planlanmaktadır. Her göze uygulanamayan kişiye özel tedavi özellikle yüksek aberasyonlu ve astigmatizmalı uygun gözlerde tercih edilmektedir.