Genel olarak bütün travmalarda tam bir oftalmolojik muayene yapılmalıdır. Öncelikle hastanın görme keskinliğinin ölçümü ve konfrontasyon testi ile hastanın görme alanı hakkında kabaca bilgi edinilmeli, göz hareketleri test edilerek hareket kısıtlılığı veya diplopi varlığı belirlenmelidir. Pupilla çapı, şekli, reaksiyonları: Pupil çapını değiştiren ilaç kullanımı yönünde anamnez yoksa, pupil çaplarındaki eşitsizlik (anizokori) ve pupil reaksiyonlarındaki kayıp ya da duyarlık azalmasının (rölatif afferent pupil defekti) nedeni mutlaka bulunmalıdır. Direkt ışık refleksi kayıp, ancak indirekt ışık refleksi var ise olasılıkla total görme kaybı yapan bir durum (retina, optik sinir patolojisi, yoğun göz içi kanamaları) vardır. Yabancı cisim aranması, göz kapaklarında krepitasyon, kornea duyarlılığı, orbitokranial oskültasyon, radyolojik ve ultrasonografik tetkikler bütün hastalarda yapılmalıdır.

Yumuşak doku yaralanmaları:
Kapaklar ve orbita çevresindeki yumuşak doku yaralanmalarında hematom, ekimoz ve ödem izlenebilir. İlk 24 saat içerisinde ödemi kontrol altında tutmak, engellemek amacıyla soğuk kompresler yararlıdır. Oral non-steroid antienflamatuar ilaçlar tedaviye eklenebilir.
Orbital Blow-Out Fraktür:
Orbitanın en zayıf duvarları olan medial ve inferior duvarlarda fraktur olabilir. Ağrı ve lokal hassasiyet yanında diplopi en önemli subjektif yakınmayı oluşturur. Enoftalmus, göz hareketlerinde kısıtlılık izlenebilir. Akut dönemdeki ödem ve orbital hemorajiler enoftalmusu maskeleyebilir. Ayırıcı tanıda kranial sinir paralizileri ve orbital ödem/hemorajiler başta gelmektedir. Tanıda orbital tomografi, Water’s grafileri yararlıdır. Tedavide ilk 24-48 saat buz uygulaması, nasal dekonjestanlar, oral a.b. sefaleksin, eritromisin), ilk 7-14 günde cerrahi ( diplopi devam ederse, enoftalmus varsa, geniş fraktürlerde) olarak dokular sıkıştıkları yerden kurtarılıp duvar tamiri için silikon, teflon vb. plaklar yerleştirilir.
Kimyasal Yanıklar
– Asitler: Tuz ruhu vb.
-Alkaliler: kireç, çimento, sıva maddeleri, deterjanlar gibi yanma ve ağrı hissi vardır. Batma hissi ve blefarospazm nedeniyle hasta gözünü açamayabilir.!! Tedaviye derhal başlanmalıdır. Birinci basamak tedavi irrigasyon yaparak yıkamaktır. Yıkama için 500-1000 cc sıvı kullanılması uygun olur. İlgili bölgenin pH’ı nötralize olana dek yıkama sürdürülmeli, yıkama için izotonik serum,, ringer laktat ya da bunlar bulunamıyorsa çeşme suyu da dahil olmak üzere en erken bulunabilecek nötral sıvı kullanılmalıdır. Asit-baz nötralizasyonu kesinlikle yapılmamalıdır. Özellikle alkali yanıklarıda yıkama 30 dakika veya daha fazla, drop infüzyon şeklinde yapılmalıdır. Blefarospazmı azaltarak yıkamayı kolaylaştırmak üzere göze lokal anestezik damla damlatılabilir. Bu acil yardımın ardından hastanın ağrısını azaltmak üzere sikloplejik damlalar, sekonder bakteriyel enfeksiyonu önlemek üzere topikal antibiyotikler verilmeli, özellikle semblefaron (kapak ve glob konjonktivasının yapışması) riski taşıyan olgularda pomatlar ile forniks temizliği yapılmalıdır. Olguya konjonktiva hasarının da etkisiyle ortaya çıkan gözyaşı kusurları için ve korneal iyileşmeyi hızlandırmak üzere suni gözyaşı desteği ve A ve C vitaminleri de verilmelidir.
I- Hafif-Orta Kimyasal Yanıklar:
Epitel defekti, punktuat keratit(+), perilimbal iskemi bulguları(-)
Tedavi:
Fornikslerin kontrolu, sikloplejikler,a.b.li pomad, kapama, oral analjezik(acetaminofen), GİB yüksek ise acetozolamid(diazomid)+/β-bloker
II- Orta-Şiddetli Kimyasal Yanıklar:
Kemozis, perilimbal iskemi(+), ön kamarada rxn (+), alkali yanıklarda derin penetrasyon olduğundan enflamasyon/nekroz daha fazla ve GİB artar. Tedavi: nekrotik dokuların, yabancı cisimlerin çıkarılması, topikal a.b. damla( polytrim) x4, , sikloplejikler,a.b.li pomad, kapama,topikal steroidler, oral analjezik(acetaminofen), GİB yüksek ise acetozolamid(diazomid)+/β-bloker, fornikslerdeki yapışıklığı açmak için mekanik ayırma veya scleral shell uygulamaları..İyileşme 2 haftadan daha uzun sürerse terapötik kontakt lens uygulanabilir. Korneal melting (erime) varsa kollajenaz inhibitörleri(asetilsistein), perforasyon olursa da siyanoakrilat doku yapıştırıcıları kullanılabilir.
Korneal Abrazyon:
Fluorescein ile boyama yapılarak epitel defekti saptanabilir. Antibiyotikli göz pomadları uygulanarak göze kapama uygulanır ve epitel kapanması takip edilir.
Korneal Yabancı Cisimler:
En sık karşılaşılan tablolardan birisidir. Yoğun batma hissi, ağrı, sulanma, befarospazm olabilir. Korneada oluşturduğu epitel defektleri nedeniyle enfeksiyona zemin hazırlayabilirler. Topikal anestezi altında yarık-ışık mikroskopi kardımıyla bu yabancı cisimler çıkarılmalıdır. Gecikildiği takdirde keratit riski artar ve özellikle demir içerikli yabancı cisimlerde korneada boyanma(pas halkası) gözlenir. Antibiyotikli göz pomadları uygulanarak göze kapama uygulanır ve epitel kapanması takip edilir. Hastada ağrı hissi varsa topikal sikloplejikler (siklopentolat gibi) tedaviye eklenebilir.
Konjonktival laserasyonlar:
1,1.5 cm.den büyük olanlar ve lokalizasyona göre sütürasyon gerekebilir.
Kapak Kesileri:
Kontamine kesiler ve insan ısırıklarında primer sütürasyon yapılmamalıdır. Yara iyileşmeye bırakılıp 3-4 gün sonra sütüre edilebilir.
Levator kası, kanaliküler, medial kantal ligaman veya kapak kenarları(tars) kesisi olup olmadığı ve yabancı cisim yönünden dikkatli olunmalıdır. Bu tür kesilere bir göz uzmanının müdahalesi gereklidir.
Hifema/ Mikrohifema:
Künt veya delici yaralanmalar sonrasında ön kamarada fibrinli, koagulumlu hemorajiye hifema denir.
Tedavi:
Baş pozisyonu, atropin, amino kaproik asit, GİB kontrolü, topikal steroid,
! Aspirin verilmemeli (diğer analjezikler verilebilir)
Göz içi basıncının yükselmesi ve endotelin bariyer görevinin bozulmasıyla birlikte zamanla parçalanan eritrositlerin içerdiği (Fe) pigmentleri içeren moleküllerin kornea stromasını boyamasıyla ‘Disk hematik’ gelişebilir. Bu durumda Keratoplasti gerekir.
Commotio Retina:
Vücudun ve göğüs boşluğunun sıkışması şeklindeki travmalar, valsalva manevrası gibi zorlanmalarla ortaya çıkar. ‘Purtscher’s retinopati’ dediğimiz, böyle bir yaralanma ile ani venöz basınç artışının sonucunda kalıcı görme bozukluğuna neden olan iskemik bir retinopati halidir. Optik disk etrafında yoğun yumuşak eksüda, ve optik diskte geç solukluk ile karakterizedir. O nedenle yoğun vücut travması nedeniyle acil servis veya cerrahi kliniklerinde yatmakta olan hastaların fundus muayenesi yapılmasında yarar vardır. Yine künt travma ile fotoreseptör tabakası kontüzyonunun yarattığı makuladaki reversible geniş solukluk ve ödem haline Berlin ödemi adı verilir.
Travmatik Koroid Rüptürü:
Sıklıkla arka kutup tutulur ve görme kalıcı olarak etkilenebilir.
Travmatik Vitreus Hemorajisi
Travmatik Retina Dekolmanı:
Travma geçirmiş gözde, perdelenme şeklinde tek taraflı görme kaybında düşünülmelidir. Görme keskinliğindeki kayıp maküler tutuluma bağlıdır.
Travmatik Optik Nöropati:
Vizyon azalır. Renkli görmede bozukluk ortaya çıkar. Afferent pupil defekti(+). Optik sinir erken dönemde genellikle normal görünümdedir.
Tedavi:
İ.V. steroid ( metil prednisolon 250 mg/6st, 12 doz.). Optik kanalda frakture bağlı mekanik bası varsa cerrahi dekompresyon yapılmalıdır.
Santral Retinal Arter Tıkanıklığı:
Muayenede tıkanan dalın suladığı retina alanında keskin kenarlı solukluk göze çarpar. Ancak olgular genellikle 90 dakikadan daha geç başvurdukları için, irreversibl nöral hasar meydana gelmiş olmakta, tipik Japon bayrağı (veya cherry-red spot) ile tanımlanmaktadır. Bu nedenle görsel prognoz iyi değildir. Tedavide en değerli dönem nöral hücrelerdeki irreversibl hasarın henüz meydana gelmediği ilk 90 dakikadır. Bu dönemde henüz göz dibi bulgusu da yoktur. Olgu ampül söner tarzda ve tek taraflı görme kaybı tarif etmektedir. Hastada hipertansif, aterosklerotik kalp ve kapak hastalıkları veya vaskülit tipinde sistemik patolojiler bulunabilir. Genellikle bir emboli ya da trombüs retinal arteri tıkamıştır.Yaşlı hastalarda common carotidarter ve bifurkasyosu, gençlerde kalp kapak hastalıkları araştırılmalıdır. Tedavide amaç tıkacı daha perifere itmek, böylelikle arteryel infarktüs alanını küçültmektir. Bunun için damar içindeki hidrostatik basıncın, damar dışından daha yüksek olmasını sağlamak ya da vazodilatasyon yaratmak gerekir. Oftalmolojide ekstravasküler basınç, göz içi basıncı ile ilişkilidir. Göz içi basıncını düşürmek için ilaç kullanmak ve göze masaj yapmak yanında, vazodilatasyonu artırıcı etkisi nedeniyle % 95 O2 – % 5 CO2 karışımını inhale ettirmek yararlı olabilir. İlk 48 saat içinde yapılan tüm başvurularda etik olarak tedavi yapmak gerekir. Bir kaç hafta sonra rekanalize olan retinada fundus görünümü normale dönmekte ancak fonksiyonel kayıp kalıcı olmaktadır. Bu olguları sonradan gelişebilecek neovasküler glokom (% 6 oranında) yönünden takip etmek gerekir.
Endoftalmitis:
Göz içine ait enfeksiyon tablosudur. Kötü prognozludur. Ağrı, belirgin konjonktival ödem (kemozis) ve hiperemi, görme kaybı ve pürülan sekresyon vardır. Tedavi öncesi ön kamara ve vitreus örneklerinden kültür antibiogram için örnek alınması ve tedavide topikal, subkonjonktival, intravitreal ve sistemik antibiyotiklerin kullanılması gerektiğinden, oftalmoloji uzmanının bulunduğu bir merkeze en kısa zamanda sevki önerilir.
Penetran Göz Yaralanmaları:
Korneal, skleral veya korneaskleral kesiler olabilir. Kesici ve delici bir travmaya maruz kalan gözde yaralanma yerinden iris prolapsusu, o yöne doğru pupillanın yer değiştirmesi ve deforme görünümü, ön kamara derinliğinin kaybolması, hipotoni gözdeki perforasyonun en kesin bulgularıdır. Baskısız, temiz bir kapama ile hasta bir merkeze gönderilmelidir. Göze baskı ve karın içi basıncını artırıcı manevralar, göz içeriğinin prolapsus riskini artırır. Tedavi cerrahidir ve özellikle ilk 8 saat içinde primer sütürasyon yapılmalıdır. Yabancı cisim olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır. Göziçi yabancı cisim varlığında acil cerrahi gerekmektedir. Ayrıca penetran yaralanmalar endoftalmi açısından dikkatle takip edilmelidir. Primer sütürasyon yapıldıktan sonra gözde görmeyi engelleyen, tehdit eden patolojilere dönük ek cerrahi girişimler daha elektif şartlarda yapılabilir.
Akut İritis:
Konjonktivada derin hiperemi, ağrı ve fotofobiye, değişen derecelerde görme keskinliği kaybı, göz içi basınç değişiklikleri eşlik eder. Konjonktival sekresyon bulunmaması da konjonktivitten ayrımında yararlıdır. Hafif olgular dışında pupil miyozise eğilimli ve ışık reaksiyonu yavaştır. Parlak kaynak ışığına bakmak nedenler arasındadır. Topikal sikloplejik ve steroidli damlalardan hızla yarar görür.
Akut Kırmızı Göz Yapan Nedenler:
Travma, yabancı cisim ve endoftalmiler,
Blefaritler,
Konjonktivitler,
Keratitler,
Episklerit, skleritler(ön)
Üveitler
Akut glokom krizi